22 Şubat 2011 Salı

Mavi Gözlü Balık



Anlayamadım..Birden çıkıverdi bu balıklar...
Modelleme hamurunu başka bir amaçla çıkarmış masaya uğraşmaktayken, oğlumda katılmak istedi bana...
Oyun hamuru kalıplarını getirdim...
Sonra bu şirin balıkları gördüm...kendi işimi bırakıp ben oğluşa katıldım...




Hamuru beyaz zannederken kiremit renginde çıktı :))
Bende bir kısmını kuruduktan sonra beyaza boyadım..

Sonra boncuklarla askı yaptık onlara..
Ama hamur kurumadan ortalarından bişeyler geçirdik...Ertesi gün ,hala tam kurumamışlardı,böylece yapmak bence daha kolay oldu.
Kuruduktan sonra tutkalla maviş gözlerini yapıştırdık.


 Nereye asıp fotoğraflayacağımı şaşırdım .))
Oğluşun bebek resminin bulunduğu çerçeveye iğneledim..
Böyle durabilir bile...

Malzemeler


20 Şubat 2011 Pazar

Gülme Komşuna Gelir Başına... MİM

 



  Bu şeker kızın resmini webde görünce,bayılmış,bi köşeye kopyalamıştım.
Ekranımda grilerin olmaması...Hep böyle şeker şeyler olması dileği ile...


Sevgili    Didem  kendisininde ilk MİM mi ni cevaplayıp bana pas atmış..Benim de ilk :)) Teşekkür ediyorum.


1. Gün içinde, eğer gerçekleşirse şok geçireceğin şey?
  • Aklıma hep kötü şeyler geldi..dillendirmeyeyim hiç..:((

2. Gördüğün zaman, eğer almazsam uyuyamam dediğin şey?
  • Gördüğümde almam çok beğensemde...o gece düşünürüm,ne ile giyerim? nereye koyarım ? Düşünür..ertesi gün yerinde bulamam..işte o gece KEŞKE der uyuyamam :))


3. Uğruna diyetini bir kalemde bozduğun şey?
  • Makarna...çok severim...Hele domates soslu.

4. Uğurun var mı, uğurun?
  • Dua

5. Kendine en yakıştırdığın renk?.
  • Yeşil ve tonları

6. En sevdiğin takın?
  • Alyansım

7. Takıntın?
  • Takıntı şeklinde olmamakla birlikte,simetriye dikkat ederim.

8. Bavulum çoktan hazır, gitmek istediğim şehir, ülke?
  • Kapadokya...nasib olmadı gitmek henüz.

9.Ben bu şarkıyı duyunca şakırım ?
  • 90 pop parçaları

10.Solunda ne var ?
  • Berjer :))
Güzel bir tatil günü geçirmeniz dileği ile...

17 Şubat 2011 Perşembe

Ne Yapacağım Ben :((



  4.5 yaşında oğluşum...Doğduğundan beri sanki göbek bağımız hiç kesilmedi...Gece gündüz ayrılmadan beraberiz...Yakınımda ne akraba-ne arkadaş..Ayda bir görüşüyorum belki...
  Beraber oyunlar gezmeler..Artık beni aşmaya başlamıştı..Arkadaşa,oyuna birazda disipline ihtiyacı vardı artık...
Pazartesi başladık okula....
İlk gün nasıl heyecanlı çıktı okuldan,nasıl da mutlu...
Tamam dedik oldu bu iş...
İkinci gün sınıftaki bi yaramazın canını sıkmasını bahane etti...Hallettik..
Ertesi gün yemekleri,uyumak istemediğini...
Bugün ise bırakmadı beni..
''Sende Kal anne...''

Açıklamalar,teselliler faydasız...Düşmüş dudaklar,dopdolu kocaman iki ela göz...

Şimdi ise oturmuş belki her annenin yaşamış olduğu o suçluluk ve sorularla başbaşayım...Dopdoluyum...

Evde daha mı mutlu ?
Onda kapanmaz yaralar açar mıyım ?
Fikirleri hayallari uçuşan bir çocuk...okulda sokulduğu kalıplar onu değiştirir mi?

İlk aşkın acısı gibi...

Oturdu içime...

10 Şubat 2011 Perşembe

AşKuzu



Tuval üzerine modelleme hamuru ve akrilik boya kullanılarak yapıldı bu sevimli kuzucuklar...




   
Kenarlarını (ne ad verilir bilmiyorum ama) süslediğim bu zarif fırfırlar ise ayrıca şirinlik kattı...


ilk denemem...deneyim kazandıran bazı acemiliklerim olsada..sevdim ben bunları...




Minik tatlı bir kızın odasını süsleyecek umarım...
Kendisine karşı çok mahçup olduğum bir blog arkadaşıma hediye olarak gidecek...
Yarın yola çıkıyor kuzucuklar.
Özürümü ve hediyemi kabul eder umarım...

3 Şubat 2011 Perşembe

Ankara Molası

Annem ve Babam -Gençlik Parkı Ankara/1977-80



Babam Ankarada üniversiteyi okurken.annem memuriyet görevine henüz başlamışken; çok sıcak bir Ankara yazında doğmuşum. Bu nedenle olsa gerek pek severdim Ankarayı.. daha yaşamadan bu şehri ,İki yaşıma varmadan taşınmamıza rağmen...

Öğrencilik zamanlarımda üniversite için hayalini kurduğum bir şehirdi..Otobüsle geçerken Ankaradan, gece saat 24:00 ı gösterirdi..Kocaman öğrenci yurtlarının,koca koca binaların önlerinden geçerken iç çekerdim...

Olmadı.Tercihlerim beni sonradan çok seveceğim İZMİR e götürdü.

Yıllar sonra eşim sayesinde akraba ziyaretleri için sık sık Ankaraya gider oldum... Her gidişim kışa geldiğinden mi,  bu şehri güzel anılarda dolduramadığımdan mı yoksa denizi olmadığı için yönümü hiç bulamadığımdan mı...Soğuk,uzak  gelmeye başladı bana.

Aslında bir yeri unutulmaz yaşanası kılan yaşananlar paylaşılanlardır o şehirle...

Üşüyorum ben düşündükçe Ankarayı...Hiç yazını yada baharını görmedim,sıcak güneşini, yeşilini göremedim...belkide ondan...üşüyorum.

Ne annemle babamın yıllar öncesine ait güzel anıları, ne en sevdiğim arkadaşlarımdan birkaçının bu şehirde bulunması, nede diğer nedenler...sevmek için yaşamak, paylaşmak lazım sanırım.

Ben Ankarayı hiç yaşayamadım :((