Minik çerçevem için,başladım yapmaya..ama devamı geliyor,bırakamıyor insan... |
Eskiden...yani ben daha ilkokuldayken, karadenizin ennn güzel köylerinden birindeyken.... okullar kapanınca; kuran kursu başlayana kadar, kız çocuklarının eline birer elişi verilirdi... Örgü, kanaviçe, tığ işi...
İlk yaptığım ÖRGÜ örmekti.. Hani şu yuvarlak rengarenk paspaslar varya işte onların minyatür olanı,elbezi amacı ile yapılanlarından başlamıştım...Tersi düzü karıştırır, renkleri aynı hizada yapamaz, sayıları kaçırır...ama eğlenirdim..Üretirdim çünkü... Biraz daha büyük ablalar şıkır şıkır dantel örerlerdi...Annem iğne oyası yapardı,hemde çok güzel yapardı...
Şimdi liseye giden kızlar makarna pişirmekten bile bihaber.'' aman okusun yeter'' .
Neye yeter ?
Eski yabancı filmlere dikkat ettiniz mi? Elektrik henüz icat edilmemiştir ama kızların becerileri piyano çalıp çalamadıkları, işledikleri işler ,bildikleri yabancı diller, tanıdıkları ressamlar vb.ile ölçülür.
Evlenip çoluk çocuğa karıştıklarında gelecek nesillere aktarabilecek bilgi kültür birikimi olması gerekir...
Öyle değil mi ama?
Okulda öğretilenlerin dışında, ahlak, bilgi, kültür ,özel değerler aileden aktarılmaz mı?
Çok derin bir konu aslında...düşündükçe yoruluyorum.
Ortaokulda yaptığım kanaviçe.
Bu renk ve çiçek..Ne tatlı tesadüf :))